Wisconsin Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar sonucunda, insan odaklı etkinliklerin, yaşa bağlı bunamaların önüne geçmek için zihni uyarabileceğine dair kanıtlar buldu.
Hepimiz işimizde bir problemi çözmeye çalışırız. Ve Alzheimer’ın yaşa bağlı oluştuğu araştırmalar tarafından bilinen bir gerçek.
2000 yılında Wiscons Üniversitesi Alzheimer Hastalıkları Araştırma Merkezi’nde 284 denek ile yapılmaya başlanan araştırmalar gösteriyor ki Alzheimer ile deneklerin iş türleri arasında bir bağlantı bulundu. Her meslek farklı bir kodlama ile kodlanmıştır. Alzheimer hastalığı, Amerika Birleşik Devletleri’nde en yaygın ölüm nedenlerinden bir tanesidir.
Araştırma iş kapasitesinin insan beyni üzerindeki yıllar içerisindeki etkisini ifade ediyordu. İş kapasitesinden bahsedilen, Mesleki karmaşıklık, veriler, insanlar veya nesnelerle birlikte kullanım ve çalışmanın, karmaşıklık veya “beyin gücüne etkisini” ifade ediyor.
Peki sonuçlara göre Silikon Vadisinde bir yazılım mühendisinin Alzheimer olma durumu nasıl oluyor da, Ortaokul Rehberlik öğretmeninden daha yüksek ihtimal oluyor?
Araştırmacı Elizabeth Boots’a göre, “İnsan etkileşimi gerçek zamanlı olarak gerçekleşirken, verilerle veya verilere bağlı işlerle uğraşmak zorunlu değildir”. “Örneğin, verilerle çalışmayı dilediğiniz anda durdurabilir ve bir sonraki güne kadar tekrar üstünde durmak istemezseniz durmazsınız. Fakat insan ilişkileri veri işlemek veya bu gibi etkileşimlerden daha karmaşıktır. İnsanlarla sürekli etkileşim halindeyiz ve günde iletişim halinde olduğumuz birçok insanla etkileşimlere girerek, iletişim kuruyor, kişilik analizlerimizi gerçekleştiriyor ve hiyerarşik yapılar (abi, küçük kardeş, patron, personel gibi) arasında farklı gruplarla bunu yapıyoruz.

Durum gerçekten böyle mi? Tartışılır. Yalnız çalışma sadece iş unvanları değil, insan odaklı becerilerin etkilerini ölçerek test edildi.